Dağcılık kuralları

ARAZİ
Dağlar ve Dağlık Bölgeler, dağcıların fiziksel olarak yeterli ve kılavuzların bu konuda deneyimli olmalarını gerektirir. Faaliyetlerin tam ve noksansız yürütülmesi için, sarp ve değişen arazide, insan ve yüklerin yukarı aşağı taşınmasında güçlüklerle karşılaşılabilir. Deneyimli Kılavuzlar, dağcıları daima başarılı faaliyetlere yönlendirir. Ancak; kılavuzların bulunmadığı ve yabancı arazide az tecrübeli dağcıların faaliyetleri çoğu kez başarısız, bazen de hüsranla sonuçlanabilir. İklim koşullarına alışma, tırmanışlara şartlanma, temel ve ihtisas eğitimlerinin yapılmış olması, başarı için önemli faktörlerdir.
1.DAĞLAR
Dağ, çevresindeki arazi kesimlerine göre, yüksekliği 40 m. ve daha fazla olan yükseltilere denir Bu yükseltiler tek veya bloklar ve hatta binlerce kilometrelik silsileler halinde olabilir.Dağlar, dik eğilimler, derin vadiler, sarp yamaçlar, yaylalar, platolar ve uçurumlarla karakterize edilirler. Normal eğimler genellikle 5-45°arasındadır. Kayalık ve uçurumlar 90 derecelik diklikleri, engebeleri ve hatta konkav arazi kesimlerini kapsayabilir.Dağlar; münferit doruklar, dik yamaçlar, eski kar blokları ve buzullar, konpartmanlar, sırtlar, kayalıklar, platolar, derin vadileri,çağlayanlar ve coşkulu, akarsularla, eteklerde çarşaklar, buzul dilleri eteklerinde de monrenler ve 2000-2400 m. yükseltilere kadar da ormanlardan oluşabilir. Dağcıların tüm faaliyetler ayrıntılı ve bilinçli planlama, eğitim ve provalar, titiz hazırlıklar ve kılavuzluk hizmetleri ile başarıya ulaşır. Özenti ve sadece hevesle; tüm bu faktörleri değerlendirmeden yapılan tırmanışla çok üzücü olaylarla sonuçlanabilir.
2.İLERLEME PATERNLERİ
Dağlarda genellikle çok az yol vardır. Mevcut yolların pek çoğu da, vadi ve geçitlerden geçer. Bu nedenle doruklara uzanmak bu yollar vasıtası ile mümkün olmaz. Dorukların yakınlarını kadar gidebilen yollar, sadece patikalar ve mekkare yollarında ibarettir. Çoğu kez bunlarda bulunmayabilir.Dağcılar iyi harita değerlendirmesi, pusula ve altimetreleri ile ilerleme paterni yapmak zorundadırlar. Tırmanma ve inişte başarı buna bağlıdır Yolların ve patikaların pek çoğu ayrıntılı olarak, büyük ölçekli haritalarda gösterilmiştir.İyi harita değerlendirmesi, kara fotoğrafları ve bölge sakinleri ek bilgiler sağlayabilir.
3.UZUN DAĞ YÜRÜYÜŞLERİ
Yol ve patikaların bulunmadığı durumlarda, tecrübe vuzlar, çok ayrıntılı harita değerlendirmesi yapmalıdır.Pusula ve altimetrelerin kusursuz kullanımı, ilerleme istikametinir müracaat noktalarına kadar saptırılmaması başarılı yürüyüşün ana koşullarıdır.
a. Dağ yürüyüşüne ve tırmanmaya başlamadan önce bölge hakkında ayrıntılı bilgi toplanmalı, Fotoğraflar ve haritaların yanında, meteorolojik bilgiler değerlendirilmelidir. Dağ yürüyüşleri planlanırken; arazi şekilleri, su kaynakları, kamp bölgeleri, yerleşim birimleri, yol ve patikalar ve bunların karakteristik özellikleri, kaya ve toprak türleri, bitki örtüsü ve bitki cinsleri, zoolojik durum ve yürüyüşün amacı (Bilimsel, Sportif, Film çekim), bilgileri iyi derlemek gerekir.
b. Büyük kafileler halindeki tırmanışlarda; (50 ve da çok dağcıdan oluşan tırmanışlar) arazi düzensiz hava koşulları ve kontrol problemleri nedeniyle; Kafilenin kontrolü; Baş kılavuzdan, yardımcı kılavuzlara doğru dağıtılmalıdır.
c. Yürüyüş, sık sık arazi ve hava koşulları nedeni ile aksar.Tırmanıcıların; düzensiz hava koşullarına, büyük ısı farklıklarına, şimşekli fırtınalara ve dengesiz tipte yağışlara, (yağmur,kar, dolu) hazırlıklı olmaları gereklidir. Yüksek kesimlerde,alçak kesimlere nazaran bitki örtüsü seyrelir ve sonuçta sadece geven türü dikensi otlar kalır. 3500 m.den sonra bitki yoktur.Kar ve buzullar hakimdir. Bu yüzden her dağcı kendi sırt çantasındaki malzemesi ile yetinmek ve her türlü değişikliklerin etkisini azaltacak yeterlilikte olmalıdır. Fırtınalı ve şimşekli havada hareket etmek, oldukça zor, kısmen de risklidir. Yağış, tipi ve sis görüşü azaltır ve bazen de yok eder. Bu durumlarda derhal kamp kurulmalı, veya geçici molalar verilerek bivaklanılmalıdır.Isının hayli düşmesine karşı hazırlıklı bulunularak; donmaya karşı tedbirler alınmalıdır. Koşullar daha da ağırlaşma eğilimi gösterirse, yüksek bölgeler,terk edilmeli, barınacak yayla evlerine veya köylere dönülmelidir. Çünkü yağmur, kar ve rutubetli rüzgarın içe işlemesi sonucu dağcılarda çabuk oluşan donmalar görülebilir
d. Bazı sınırlamalar,(Zaman yokluğu, Dağcıların dengesiz eğitim seviyeleri, malzeme yetersizliği vb.) tipide, şiddetli yağışlarda larda ve fırtınalarda, faaliyetin sürdürülmesini gerektiriyorsa aşağıda sıralanan şu önlemler alınmalıdır.
(1) Dağcılar bir önündeki dağcı ile göz irtibatını devam ettirmelidir.
(2) Daima sıcak kalınmalıdır.
(3) Sık sık bir şeyler yiyerek enerji ve vücut ısısı korunmalıdır
(4) Yürürken yenebilecek; kuru üzüm, çikolata, akide şekeri, fındık vb. yiyecekler taşınmalıdır
(5) Asla ıslak kalmamalı, ıslak giysiler en kısa zamanda kuruları ile değiştirilmelidir
(6) Yağışlı havalarda uygun giyinilmeli fakat asla fazla giyinerek, terleme soncu giysiler içeriden de ıslatılmamalıdır.
(7) Kamp kurulur kurulmaz ıslak giysiler çıkartılarak, kurutulmaya başlanılmalı ve kuru giysiler hemen giyilmelidir.
(8) Asla acele edilmemelidir. Bu gibi durumlarda telaşiı hareketler grup içinde kopmalara ve kaybolmalara neden olur.
(9) Kaybolursanız; Sıcak, kuru ve soğukkanlı olmaya alışın.

DİKKAT!!!
DAĞCI HİÇBİR DURUMDA ACELE ETMEZ,TELAŞA KAPILMAZ

(a)H ayale kapılmayın,
(b)A cele etmeyin,
(c)Y avaş hareket edin,
(d)A raştırıcıolun,
(e)T elaşa kapılmayın,
(i)T emel esasları hatırlayın,
(ğ)A sla vaz geçmeyin,

(h)K esin kararlar verin,
(i)A teş yakmaya çalışın,
(u)L ütuflara aldanmayın (içinizden gelen)
(k)I slak bulunmayın
(ı)N erede olduğunuzu hatırlayın.

(11)Şimşekli fırtınalı havalarda, zirve ve yamaçlarda bulunmayın.Etekler ve boyun noktaları ile düzlükler uygundur.
(12) Taş ve kar çığlarına karşı dikkatli bulunun.
4.DAĞ TEHLİKELERİ
Dağ tehlikeleri genelde; Doğal olaylardan kaynaklanan, (Yıldırım, Çığ, sel, heyelan,vb.) insanlardan kaynaklanan, (Hazırlık yetersizliği, eğitimsizlik, dikkatsizlik, kötü beslenme, hatalı teçhizat kullanımı) Hayvanlardan kaynaklanan ( Taş düşmesi, Çığ, saldırı vb.) ve bitkilerden kaynaklanan (Ağaç devrilmesi, yangın, dal kırılması vb.) yahutta bunların karışımı olarak sıra­ lanabilir.
a.Heyelan:
Büyük olasılıkla dağcılıkta en çok karşılaşılan (doğal) tehlikelerden biridir. Nedenlerinin anlaşılması, etkilerini azaltıcı önlemlerin başında gelir. Heyelanlar, insan, hayvan ve doğal faktörlerden veya bileşik faktörlerden oluşabilir. Heyelandan ko­ runmak için;
(1) Jeolojik yapı iyi tetkik edilmelidir. Şiddetli hava koşullarına maruz kalmış tortul kitleler ve şist üzerine oturmuş kitleler, eğimi 45°olan yamaçlarda her an heyelan oluşturabilir.
(2) Jeolojik yapı iyi tetkik edilmelidir. Şiddetli hava koşullarına maruz kalmış tortul kitleler ve şist üzerine oturmuş kitleler, eğimi 45°olan yamaçlarda her an heyelan oluşturabilir.
(3) Şist zemin üzerindeki çimenli yamaçlarda heyelan çok sık görülebilir.
(4) Granit yamaçlar emniyetlidir. Ancak ülkemizde sadece Ağrı, Erciyes, Süphan, Hasan dağı (Melendiz) gibi volkanik dağlar granit oluşuma sahip olup; Batı Toroslardan, Cilo sat dağlarına, Aladağlar’dan Kaçkarlara kadar diğer tüm yükseltiler tortul ve kalsit ağırlıklı oluşumlardır.
(5) Heyelan; her an oluşabilir. Ancak yağıştan 6-8 saat sonraları, olasılığı % 70 artar.
(6) Buzul yamaçlarda olasılık, sabah saat 10 dan ak­ şam üstü 15’e kadar olan zaman dilimlerinde daha yüksektir.
(7) Bölgenin heyelan belirtileri araştırılmalı veya iyi gözlenmelidir.
(8) Yamaç diplerindeki zeminde oluşan kabarmalar başlangıç belirtilerinden biridir.
(9) Kayalıkların dip kısımlarındaki taze enkaz ve doruklara doğru yüzey renklerindeki farklar, hendeklere biriken küçük taş ve taze toprak yığınları da belirtilerden sayılır
(10) Dağların doğu ve güney yamaçlarında öğlene kadar, batı yamaçlarında öğleden sonraki saatlerde heyelan olasılığı çok yüksektir.
(11) Tüm tehlikelerden sakınmak için, kesin kurallar yoktur. Bu nedenle, tehlikelerden sakınmak her zaman mümkün olmaz. Fakat dağcılar tehlikeleri azaltmak için mümkün olan her şeyi yapmalıdır.
(12) Heyelan olasılığı olan bölgelere, günün uygun saatlerinde girilecek planlar yapılmalı dere yataklarından sakınılmalı, yamaçlar veya sırt hatları takip edilmelidir.
b.Buz ve Taş Düşmesi
Buzlu ye taşlı yamaçlardan ilerlerken rastlanır. Doğal veya bileşik nedenlerden oluşabilir. Bu oluşum heyelanların bir benzeridir. Bu nedenle, heyelanlar için alınacak tedbirler bu konu içinde geçerlidir.
c.Çığ: Çığların dağcılara etkileri çoğu kez korkunç boyutlara ulaşabilir. Çığın gömdüğü bir dağcının yaşama şansı ilk 30 da­ kika için % 50, 2 saat sonra ise % 5 veya daha düşüktür. Bu konu ikinci kitapta (kış dağcılığı) daha ayrıntııı ele alınacaktır.
d.Karışımlar: Heyelan, buz ve taş düşmesi ve çığın birlikte oluşması en tehlikelisidir. Dağcı için gömülme gerçekleşirse kurtulma şansı azdır.
e.Yıldırımlar Genel:
Yıldırım tehlikesi, kaya üzerinde iken; kar ve buz üzerinde bulunulan durumdan daha fazladır. Yıldırım, insanlarda kalp krizlerine, damar tıkanmalarına ve ani şoklara neden olabilir. Bu nedenler çoğu kez ölüme sebebiyet verir Yıldırım belirtileri, iyi bilinmelidir. Bu belirtiler sayesinde ölüm riski azaltılabilir
Bunlar;
(1) Statik elektrik saçları n dikilmesine yol açar
(2) Saçlarda hafif Çıtırtılı sesler oluşabilir,
(3) Metal cisimler üzeride mavimsi bir ışıldama görülür,
(4) Sinir bozuklukları ve ada le gerilmeleri artar,
(5) Bazı durumlarda kulak çınlamaları olur,
(6) Kulak ve burun uçlarında karıncalanmalar oluşur, belirtilerin yoğunlaşması halinde her an yıldırım düşmesi beklenmelidir.

f. Yıldırımdan sakınmak;
Yıldırım tehlikesini en az zararla atlatabilmek için,
(1) Tepe ve yamaçlardan uzak bulunulmalı,
(2) Çıkıntı yaratan metal nesnelerden uzaklaşılmalı,
(3) Su dolu çukurlardan sakınılmalı,
(4) Tümsek ve oyuklardan kaçınılmalı,
(5) Kuru zemin veya Pet (Mat) üzerinde, yahutta sırt çantası üzerinde dizler karına çekilmiş vaziyette oturulmalı.
(6) Elleri ve ayakları topraktan tamamen izole etmeli,
(7) Vücut üzerinde taşınan bıçak, matara, çanta destekleri gibi metal nesneler uzağa bırakılmalı
(8) Çökmüş vaziyette tehlikenin geçmesi beklenmeli,

g.Yarıklar:
Yarıklar buzullar üzerinde oluşur. Bir buzul, her hangi bir eğimde akarken, eğimin değiştiği noktalarda veya buzulun örttüğü kaya duvarlarından ayrıldığı noktalarda oluşur. 2 veya 3 derecelik bir açı farkı oluşum için yeterlidir. Bu eğim 25°-30° çıktığında, çok tehlikeli yarıklar oluşabilir. Dış bükey arazilerde buzul yüzeyindedir. Yüzey yarıkları karla kapanırsa çok ciddi tehlikeler oluşturur. Taban oluşumları, erimenin olduğu yaz aylarında çok tehlikelidir. Bahar aylarında kırıkların içi suyla dolarak daha tehlikeli bir hal alırlar. Konu ikinci kitapta daha teknik olarak ele alınacaktır. Buzul üzerinden geçmek zorunlu ise yarıkların içinden yürünmeli ancak buz düşmelerine karşı çok dikkat edilmelidir. (Kaçkarlardaki büyük buzul bu konuya çok iyi bir örnektir)

5.ENGEBELER
Dağ yürüyüşleri, derin vadiler, dik kayalıklar, çatlaklar, coşkulu dereler, 2400 m.lere kadar ormanlar ve çalılıklar, dar gedik ve geçitler nedeni ile çoğu kez sekteye uğrayabilir. Özellikle büyük kafilelerin yürüyüşleri hayli zorlaşabilir. Kamp kurmak güçleşir. Çünkü yeterli alan bulmak zordur. Bulunsa bile tecrübesiz dağcıların bir problemi haline gelebilir. Zira toprak genellikle çok gevşek veya taşlıdır. Tüm bu olumsuz etkileri iyi değerlendirmeli, hareketten önce bütün kafilenin ve kılavuzların hazır bulunacağı ayrıntııı bir brifing verilerek görev bölümü yapılmalıdır.
6.GÖRÜŞ ŞARTLARI
Dağlık bölgelerde ve dağlarda görüş hava şartları ve arazi oluşumları nedeni ife değişiktir. Gerçi yükseklik fazlalaştıkça çok engin görüş alanları ile karşılaşılabilir. Fakat hızla değişen hava;Kuvvetli ve değişken rüzgarlar, yağmur, kar, sulusepken, dolu ve sis her an görüşü etkileyebilir, ve hatta sıfıra kadar düşüre­ bilir. Engebeli arazide genellikle görüş sahalarını kısıtlar. Şöyle ki;
a. Yüksek irtifalardaki alçak bulut örtüsü, doruk yada dağ tepelerindeki görüş imkanlarını azaltır Fotoğraf ve film çekme işlemleri olumsuzlaşabilir.
b. Kuvvetli rüzgarın hızı ve sesi kafileler arası düdükle haberleşme veya kazazedelerin yardım çağırılarını etkiler.
c. Dağlık bölgelerde; bulutlu ve bulutsuz alanlar, geride kalanların izlenmesi açısından çok önemlidir. Bulutların olmadı­ ğı ışık alan yerler ile bulutlu ve gölgeli bölgeler arasındaki farklı­ lık çok belirgin hale gelebilir. Bu bakımdan sözü edilen araştır­ malar da, özellikle gölgeli bölgelerin araştırılmasında dürbün kullanmak faydalı sonuçlar verir.
d. Dağlık arazide çok zorunlu olmadıkça gece yürüyüş­ lerinden kaçınılmalıdır. Zorunlu hallerde bölgeyi çok iyi tanıyan kılavuzların himayesinde ve noksansız emniyet tedbirleri alarak yürünebilir. Fakat bu durumda yürüyüş hızı çok azalır 1-1,5 km ye kadar düşer. Kış şartlarında ve derin karlı zeminlerde bu hız 500- 600 m. kadardır.
BİRİNCİ BÖLÜM İKİNCİ KISIM
İnsan vücudu; hava değişimlerine ve değişen iklime duyarlı olduğu için, dağ iklimi insan fizyolojisi ve psikolojisi üzerine hayli etkilidir. Daha önce bahsedildiği gibi, dağ havası çok değişken olabilir. Kısa süre içinde yada çok kısa mesafelerde, fırtınalı rüz­ garlar sükunete,aşırı soğuklar mutedil havaya dönüşebilir. Hava halinin değişikliğı tüm canlıları ve dolayısıyla dağcıları da oldukça etkiler.
7.PLANLAMA İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER
Dağ havası, anlaşılma derecesine ve özel karakteristik­ lerinin bir tırmanmayı nasıl etkileyeceğine bağlı olarak, tırman­ ma için oldukça riskli bir durum yada değerli bir yardımcı olabilir. Şöyle ki;
a.Sağanak bir yağmur sonu görüş çok net ve açıktır. Bulutlu ve sisli vadilerin görünümü, fotoğrafçılar ve amatör kameramanlar için bulunmaz bir nimettir.
b.Ani sağanak ve yağmur; araziyi zorlaştıracağı, dağcıların techizat ve malzemesini ağırlaştıracağı içinde bir külfettir.
c. Hava; değişikliği sebebi ile; tırmanmanın başarısında önemli bir faktördür.Zirveyi kaplamış bulutlar, vadilere çökmüş sis, çamurlu sular vb. pek çok neden dağcıları psikolojik ve fizyolojik olarak etkiler.
d. Şiddetli ve olumsuz hava şartları, moralin bozulmasına kişisel problemlerin artmasına, sonuçta gurubun düzeninin bo­ zulmasına neden olur. Oysa bu olumsuzluklar,dağcılara kendi kendilerine yeterli olabilme eğitimi verilirse en aza indirilebilir. Dağcılar, malzemelerini kendi kendilerine yetebilecek şekilde seçmeli ve yanlarında bulundurmalıdır.
e.Sonuç olarak; dağ yürüyüşü ve turları planlanırken;
(1) Personel,
(2) Malzeme.
(3) Hava ve Arazi,
(4) Klavuzların Durumu
(5) Amaç ve sonuç iyi düşünülmeli, aksiliklere ve ak­ saklıklara mahal verilmemelidir.
8.DAG HAVASI
Dağ havası; düşünce olarak saftır.Yükseklik arttıkça,daha da saflaşır.4500 m .nin üzerinde hava hemen hemen mikropsuzdur. Deniz seviyesi ile yüksek irtifalardaki havanın karışımı farklıdır. Yağan kar, havada asılı bulunan birçok yabancı maddeyi yakalayıp, havayı temizler.
a. Dağlık bölgelerde yükseklik arttıkça basınç düşer 4500 m.nin üzerinde hava basıncı çok düşüktür.
b. Basınç, her 300 m de 2,5 cm. civa yükseklik değişikliğine neden olur. Diğer bir deyimle her 300 m.de basınç % 3 değişir. (Düşer) Düşen basınç havanın genliğinide etkiler. Bu yüzden havanın karışımındaki Oksijen ve nemde azalır. (Yükseklik artıkça genlik azalır)
c. Yüksek dağ havası kurudur. Kışın daha da fazla kurur.Soğuk havanın su buharını tutma kapasitesi daha azdır. Bu kuruluk nedeniyle malzemenin bakımı kolaylaşır, organik mad­ deler daha geç çürür. Ancak kuru hava dağcıların su tüketimini artırır. Soğuk nedeniyle pek çok dağcı su içmek istemeyebilir. Ancak bu sakıncalıdır. Kuru havalardan, aşırı ter kaybından ve vücut ısısının dengesi açısından su içilmelidir. Fakat, su ısıtıl­ malı ve hafif tuzlanmaısıdır.
d. Yüksek rakımlarda hava tabakaları da incelenmiştir. Bu nedenle güneş ışınlarını absorbe etkisi de azalmıştır. Absor­ basyonun (Filitrasyonun) azalması, zararlı uıtraviyole ışınlarının vücut üzerine daha fazla etki etmesine neden olur. Bunun için yüksek irtifalarda koruyucu ci lt kremleri ve dudak boyaları kul­ lanmak ve gözlük (koruyucukenarlıkları olan) takmak zorun­ ludur. Aksi taktirde,( zeminde kar olması halinde daha da artan şiddetle) güneşin neden olacağı ciddi rahatsızlıklar kaçınılmaz hale gelebilir.
9.DAĞ HAVASININ KARAKTERİSTiKLERİ
a. Dağ havası düzensizdir.
b.Dağ havası kurudur
c. Dağ havasının basıncı düşüktür
d.Dağ havası mikropsuzdur
e.Dağ rüzgarları değişkendir,
fDağ havasının yoğunluğu irtifa arttıkça azalır
g.Yamaç ve zirvelerle, vadilerdeki hava farklıdır
h.Topoğrafik yapı farkları, havanın değişkenliğini artırır veya azalır.
10.SICAKlIK
Normal şartlar altında her 300 m. de sıcaklık (1°-2°C) dü­ şer. Buna yoğunluk azalması neden olur.
a. Dağlık bölgelerde; soğuk, açık ve durgun sabahlara sıkça rastlanır. Yükseklik kazandıkça, günün saatleri de ilerler ve ısı artar. Yükseldikçe normalolması gereken soğumanın tersi olan bu ısınmaya dağcılıkta “ISININ TERS DÖNMESİ” adı verilir. Bu durum; dağ havasının buz, kar ve termal radyasyonu nedeni ile oluşUr Bu esnada soğuk hava vadilere çöker. Ters dönme, güneş yüzeyi iyice ısıtana kadar, veya rüzgarın havayı karıştırmasına kadar devam eder. Sıcaklık ters dönmesi Kuzey ülkeleri ile ülkemizin de bulunduğu orta kuşak bölgelerinde yaygın olup, Ekvator bölgelerinde görülmez.
b. Kış aylarında yüksek sıcaklık farklılıklarına güneş ısısı sebep olur. Bulutların üzerindeki güneş ışığı ve ısısı, doğal olarak bulutların altına göre daha fazladır. Bu nedenle de yüksek rakımlı dağ dorukları; ışık ve ısının bulut, toz ve nem tarafından yoğun olarak tutulduğu vadilere nazaran daha sıcak olur. Bu fark bazı durumlarda 13°-16° kadar olabilir. Fakat yine bu fark koyu renkli ve metal nesneler için doğrudur. Güneşli doruklarda, gölgedeki vadilerde insan derisinde hissedilen fark 2°-3° dereceyi pek geçmez. Yüksek rakımlarda, buzul, kar ve bulutlardan yansıyan güneş ışınları genellikle kar körlüğüne neden olur. Bu bakımdan devamlı gözlük takılmalı ve dikkatli bulunulmalıdır
c. Hızlı ısınmadan başka, yükseklerdeki temiz hava, ça buk soğumaya da neden olur. Isı, güneş doğduktan sonra hızla artar ve battıktan sonra da hızla düşer. Soğuk hava aşağıya doğru hareket eder. Bu sebeple gündüz ile gece arasındaki sıcaklık farkları vadilerde yamaçlara göre daha fazladır.
d. Yerel hava koridorları, hava akımını dağların üstlerine doğru götürür. Hava yükseldiğinde, eğer içindeki su buharı sıvı hale geçerse, ısınında ortaya çıkması nedeniyle daha yavaş so ğur ve her 300 m. de 1°C değerinde kalır. Havanın ısınması ve soğuması mevsimlere göre farklı olacağından; planlama, malzeme ve giysilerin nasıl alınması gerektiğine ışık tutacaktır.
11.BULUT ÇEşİTLERİ
Bulutlar havanın durumunu gösterirler. Bulutların şekille­ rini, tiplerini ve hareketlerini gözlemleyerek; Barometre, Anemo­ metre, termometre ve higrometre gibi çok az ve basit malzeme­ ler ile sınırlı alanlarda, hava tahmini yapılabilir.
a. Bulutlar yükseklikleri ve şekillerine göre sınıflandırılıriar. Şekil atmosferin durumu hakkında, yükseklik ise hareketli fırtınaların uzaklığı hakkında bilgi verir. Bu bilgilere dayanarak da yağış olasılığı üzerine bir tahmin yapılabilir.
b.Genelolarak şekillerine göre iki tip bulut vardır.
Bunlar Kümülüs ve Stratus bulutlarıdır.
(1) Kümülüs Bulutları:
Genellikle pamuk kümeleri bulutu olarak (Puffy 3ulutu) bilinir ve pamuk kümeleri gibide görünürler. Kalınlığı ;enişliğine eşit veya daha büyüktür. Kümülüs bulutlarının su damlacıklarından meydana gelmiş keskin hatlı kenarları vardır -10 dereceden fazla hava sıcaklığını gösterirler. Kümülüs bulutları,bulundukları atmosfer seviyesinde kararsızlıği gösterir.Kümülüıüs bulutları ile yüklü hava; sert rüzgarlı, yağışlı ve hatta fırtınalı sağanakları dile getirir. Kümülüs bulutlarının diğer bir çeşidi de Kümülonimbüs bulutlarıdır.
(2) Stratus Bulutları
Katman bulutlardır. Yatay ölçüleri, dikey ölçülenden hayli büyüktür. Genellikle dengeli ve kararlı bir atmosferin habercisidir. Bununla birlikte, yaklaşan bir fırtınanın da ilk belirtisidirler. Stratus bulutlarının getirdiği rüzgarlı hava, şiddetli fırtınaları içermez. Yağış 36-40 saat hafif olarak sürebilir. Şimşek pek görülmez, yıldırım düşmez. Ara sıra sulu kar görülebilir. başlanangıç şekli Nimbostratus’tur. Sisi genellikle bu bulutlar oluştururur. Bir bulutun kümülüs mü ? yoksa Stratus mu? olduğu anlaşılamıyorsa; bulutlar devamlı şekil değiştiriyor demektir.Buda atmosferin kararsızlığını ortaya koyar. Bu durumdaki bulutlara Stratokümülüs adı verilir.
c. Bulutlar yerden yüksekliklerine göre de sınıflandırılırlar.Bunlar alçak orta ve yüksektir. Her yükseklik farkı değişik bir hava durumunu bildirir.
(1) Alçak Bulutlar;
Kümülüs,stratüs, nimbostratüs ve kümülonimbüstür.Yağışların çoğuna bu bulutlar sebep olur. Alçak bulutların yüksekliği, rakımı bilinen bir tepe vasıtası ile kolayca tahmin edilebilir. Bu bulutların kalınlığı 1000 m. den fazla ise yağışalara neden olurlar. Keza alt yüzeyleri koyu renkli ise, kalınlıkları 1000 m. yi geçmiş demektir ve yağış getirirler. (2) Orta Bulutlar;
Bunlar yerden 2000 m. ile 6000 m. yükseklikler de :bulunan bulutlardır. “Alto” ön takısı ile anılırılar. Altostratüs,altokümülüs gibi. Yükseklikleri hariç, alçak bulutlar ile benzer özelikkler taşırlar. Sert kenarlı “alto” bulutlar, su damlacıkları oluşturduğundan (Bulundurduğundan) sıcak hava habercisidirler.Ancak bu sıcaklık geneldir. Soğuk bulutlara nazaran dar sıralı bulutlar buz kristalleri oluşturur ve ısıları -10′ derecenin aıtındadır. Orta bulutlar; özellikle yükselimleri esnasında, iyi hava habercileridir. Alçalan Alto bulutlar, 12-15 saat sonra yaklaşmakta olan fırtınanın habercisidirler. Dağılan Aıtokümulus bulutları, açık berrak bir gökyüzü ve iyi hava habercisidir. Güney rüzgarları (Kıble, Lodos ve Keşişleme) ile alçalan Altostratus bulutları; önceleri sıcak ve ılık hava ile alçak basıncı, 12-24 saat içinde de; yağmur, kar ve fırtınayı haber verirler. (3) Yüksek bulutlar;
Yükseklikleri yerden 6000 m. ve daha fazladır. Tavuk ve kuş tüylerini andırırlar. Bu bulutlar; Cirrus, Cirrostratus ve Cirrokümüıüslerdir. Soğuk ve donmuş bulutlardır. Bulunduk­ ları yükseklikteki hava sıcaklıklarını gösterirler. Bu ısı genellikle -10° derecenin aıtındadır. Gökyüzü sık sık güneşi kısmen örten ince Cirrus tülü ile kaplanır. Alçalan Cırrus artan nem oranını ve yaklaşmakta olan fırtınayı haber verir. Yağış genelde 24-36 saat sonra gelir. Fırtınanın yaklaştığı sırada, Cırrus kalınlaşır ve alçalır. Önce Altostratüs ve sonra stratus olur. Sıcaklık artar, nem yükselir, rüzgar güney (Kıble) ve güneydoğudan (Keşişle me) eser. d.Bulutlar ile ilgili Diğer Özellikler;
(1) Şiddetle yoğunlaşan Kumulüs bulutları, tüm bulutlar içerisinde en tehlikelisidir. Yüzey sıcaklığı 10° derecenin altına düşmezse genellikle oluşamaz. Oluşumu, şiddetli ve kararsız atmosferi gösterir. Yüzeyi ve dağı ısıtan güneş ışınları, hızla yükselen hava akımları oluşturur. Bazen kalabalık kümeler oluşturan Kumülus bulutlarının tabanıarı, 2000 m. nin aıtında, tepe noktalarında zaman zaman 6000 m. nin üstünde örs başı şeklinde donmuş stratus bulutlarını sergiler. Kısa bir sürede böyle bir oluşum, yerel fırtınalara neden olur. Kümelenme devam ederse, darbeli şiddetli fırtınalar, soğuk rüzgarlar, şimşekler, sağanak yağmur ve tipiler ve hatta hortumlar bile oluşturabilir. Ancak bu olaylar 3-5 saat gibi kısa ömürlüdür. Arkasından açık ve berrak bir hava getirirler.
(2) Bulutlar dağların zirvelerinde oluşur ve mercek şeklini alırlarsa (Lenticular Bulut-Mercek Bulutlar) durum zirve­ lerde kritik demektir. Bu tip mercek bulutlar, zirve ve zirve ya­ kınlarında 40 Knot (Saatte yaklaşık 70-80 Km.) şiddetinde çok şiddetli fırtınaların habercisidir. Bulut tepeleri (Bulutların üst noktaları) iyi gözlenmelidir. Eğer büyür ve alçalırsa, kötü hava beklenebilir. (3) Bulut örtüsünün boyutlarını tahmin eder ve başka bir bölge içinde aynı ölçüleri kullanmaya kalkarsak çok ciddi hatalar yapabiliriz. Örneğin Erciyes tırmanışında yapılan bir tahmin Erciyesin ölçütleri ile mukayeselidir. Erciyes münferit bir dağdır. Oysa Kaçkarlar bir silsiledir. Ayrıca rakım başka bir faktördür.Öncelikle gökyüzü Kumulüs bulutları ile kaplıysa gözlemci bulutların arasına bakacağı yerde kenarına bakabilir. Bu durumda gökyüzü genellikle daha büyük yahutta ufka yakın görünecektir.İşte bu tip gözlemlerde “Yerel Gökyüzü” kavramını bilmek karışıklığı ve hatalı gözlemi önler. Ufkun üzerinden 40 dereceden daha yukarıdaki bölge “yerel gökyüzü” dür .
12 BULUTLAR VE YAGIŞ.
Ulaşılan maksimum yağış noktasına kadar bulutlar ve yağış yükseklikle artar. Bu noktadan sonra alçalmaya başlar.Ülkemizin bulunduğu orta kuşak enlemlerinde maksimum yağış ve bulutlar 1800 m. civarında olur.Kutup bölgelerine yaklaştıkça yükseklik düşer. Genellikle yoğun ormanıarın bulunduğu bölgeeler maksimum yağış bölgeleridir. Daha yüksek irtifalarda yağış arazi yapısına göre yönlenir. Dorukların topladığı bulutlar bölgelere bol yağışın inmesine neden olur.Dolayısıla dorukların eteklerinde coşkulu ve tehlikeli dereler,kar bulunması halinde çığlar oluşur.
a. Dağların rüzgar alan yamaçlarında yükselen bulutlar, bu yamaçlara diğer yamaca oranla daha fazla yağış bırakırlar. Bu yüzden rüzgar altındaki yamaçlar, daha fazla sisli ve bulutludur.Bununla beraber rüzgarın çok kuvvetli estiği hallerde; bulutlar arka yamaaçtan aşağılara vadi tabanlarına çökerek, rüzgar tarafının açık,ters yamaçların ve vadilerin sisli ve bulutıu olmasına neden olabilir.Vadilerin burunları vadi tabanından ve komşu sırtlardan daha fazla yağış alır ve bulutludur.
b.1500 m. nin üzerindeki rakımlarda, bölgeye de bağlı olalarak yılın herhangi bir zamanında kar yağabilir. Yoğun kar yağışı çıplak yamaçlarda çığ tehlikesi yaratır. Bu durum ise seçilen ve planlanan yolun değiştirilmesine neden olabilir .
. 13.RÜZGARLAR
Dağlık bölgelerde sırtlar, gedik ve geçitler nadiren sakindir.Kapalı vadilerde kuvvetli rüzgarlara pek seyrek rastlanır.Aşağı bölgelerde sürtünme fazla olduğundan hava kitleleri ağır hareket ederler. Yüksek kesimlerde sürtünme azalarak kitle hareketleri hızlanır.Vadi ve kanyonlar boyunca esen rüzgar, yukarı kısımlara kadar, bir koridor etkisi ile hız kazanır. Geçit, boyun ve gediklerde en yüksek hıza erişir. Geçitierin sonunda veya karşısında bulunan dağ yamaçlarında ise adeta çılgınlaşarak patlar.
Rüzgarın hızı iki kat arttığında itme kuvveti 4 kat artar.
Örneğin: Dağlık yörelerde 2 knot hızla esen bir rüz gar,normal yörelerde 4 kat hızlı esen bir rüzgardan 4 kat daha fazla yani 8 knot bir kuvvetle iter. Rüzgarın gücünü artırması, Bora ve Kasırga tipi fırtınalarda daha da önemlidir. Rüzgarın şiddeti 64 knota çıktığında dağcılar için tehlike çanları çalıyor demektir. Çünkü bu durum da rüzgarın itme gücü 256 knota varacaktır. ki; buda kasırgaya eşdeğer rakamın üstündedir. Bu durumda dağcılar yere yatmalı ve özellikle başlarını savrulan taş, buz, ve diğer parçacıklardan korumaııdır. Bu tip fırtınalar ani gelişmekle birlikte, pek uzun süreli değildir. Nadiren 6 saat­ ten fazla devam ederler. Fırtınanın sonlarında yağış beklenir Kuvvetli bir yağmurun sonunda hava sükunete erebilir. Yurdu­ muzda özellikle Ağrı ve süphan başta olmak üzere Erciyes, Hasan dağı ve Cilo – Sat dağlarında bu rüzgara sıkça rastlanır.
b. Hareketli fırtınaların yarattığı rüzgar, yerel fırtınaların yarattığı akımdan daha devamlı ve daha süratlidir. Güneş ışığı­ nın günlük yer değiştirmeside, iki tip aynı karakterli ters rüzgara sebep olur. Vadilerde açık ve durgun bir günde, güneş radyas­ yonu sebebi ile ısınan hava hareketlenir ve yükselir. Doruklara doğru yavaşça hareket eder. Oluşan bu sakin karakterli akı ma vadi rüzgarı veya Üst vadi rüzgarı denilir. Bunun tersine açık gecelerde, dağ yüzeyi hızla ısı kaybeder ve soğur. Dağ yüzeyinin etrafındaki soğuyan hava, ıiımiı bir şekilde aşağılara (vadilere) çöker. Akışan ters yöndeki rüzgara “Dağ rüzgarı” veya “Aşağı vadi rüzgarı” denilir. Sahillerde de görülen bu rüzgarlara tamamen güneş ışınları neden olur.
c.Gezgin fırtınalar;
Dünyanın orta kuşak bölgelerinde, (Ki; ülkemizde bu kuşakta yer alır) genellikle doğuya doğru hareket halinde olan Atmosferik karışıklık sonuçta; kuvvetli rüzgarlar, yoğun ve yağışlı hava koşullarına sebep olur. Eğer bu gezgin fırtınaya; Batı ve orta Akdeniz üzerindeki alçak basınç sebep olmuş ise; malzeme yeniden gözden geçirilmeli. Özellikle yağışa karşı giysiler tekrar hazırlanmaı!. Isı kaybına karşı tedbirli bulunulmalıdır.
(1) Gezgin fırtınalara; soğuk ve sıcak havanın bir birini etkilemesi neden olabileceği gibi, cephe sistemi de neden olabilir. Fırtınanın merkezi; hortumlu rüzgarların en güçlü ol­ duğu, alçak basınç bölgelerine doğru hareket eder. Bu hareket kuzeyoğu-güneybatı istikametindedir. Bazen rüzgar,Basra basınç alanına doğru da gelişebilir. Bu durumda kuzey-Güney veya Kuzeybatı- Güneydoğu yönlüdür.Merkezin ısısı sıcak bölgedir. Takip eden rüzgarlar soğuk ve şidetlidir.Hava olaylarının sırası, fırtınanın yaklaşması ve geçmesi(İster Kuzey, isterse Güneyde olsun) gelişime bağlıdır.Dağınık cirrus bulutları; alçalır, kalınlaşır ve altostratus olur.Yüksek seviyedeki bu bulut tabakası asılı gibidir. Gezgin fırtınalar tropikal yörelerde görülmez. Bu bakımdan Muson rüzgarları ile karıştırılmamalıdır.
2. Kuzeye doğru giden fırtınalar, peşlerinden güney rüzgarları ile sıcak ve yağışlı hava getirebilirler. Şimşekli ve yağmurlu bir havadan az önce, açık bir hava görülebilir.Yerel bulutlar sık sık dağların üzerindeki cephe geçişlerini gözlerden saklar.Bu karmaşık olaylar, ayrıca şu akış içerisinde de gelişebilir.
(a) Yoğun fırtına bulutları; Kuzeye kayar (b) Kuzey Anadolu da; Soğuk hava ve şimşekli yağışlar oluşur
(c) Akım güneye dönerse; Başlangıçta yağışlı bir rüzgar sonra kuru soğuk oluşur. Soğuk hava girdikten sonra,yüksek irtifada açık bir berraklık gözlenir. Bu berraklık bulutların dağılması ile artar. Yerini şiddetli soğuklar alabilir.Yüksek rakımlarda fırtına; aşağı bölgelere nazara birkaç gün daha devam edebilir. Şimşekli fırtınalar;>br> Şimşekli fırtınalar, yerel oluşur ve çabuk gelişirler. Uzun ve sürekli değildirler. Bununla birlikte, dağcılık faaliyetlerini etkileyebilecek geniş bir hava sisteminin parçası da olabilirler.
1. Yerel şimşekli fırtınalar; Güneş ışınlarının, küçükbir bölgeyi yoğun olanak ısıtması ile yükselen hava kitlesinin, bir koridor oluşturması veya hava kitlelerinin sıkışarak bir dağıaşmaya zorlanması ile meydana gelir. Sıcaklıkla öğlen saatlerinde veya öğleden sonra oluşur. Başlangıçta dağınık kumulüs zararsız kümeler halinde görülebilir. Daha büyüdüklerinde ve yükseklikleri bir kaç bin metreye ulaştığında çabucak şimşekli fırtınalara dönüşebilir.
2. Gecenin ve sabahın erken saatlerinde gelişen bu tip fırtınalar uzun sürecek kötü havanın habercisidir. Bu fırtınalar soğuk kuru ve uzun sürecek kötü havaları beraberinde getirebilir. 14 YILDIRIMLAR.
Dünya dağcılık tarihi, yıldırım nedeni ile meydana gelmiş pek çok kayıplardan bahseder. Gerçekten de dünyanın birçok bölgesinde yıldırımlar nedeni ile, diğer hava olaylarına nazaran (Sel, çığı taş düşmesi v.b.) daha fazla dağcı ölmüştür. Doruklarda ve açık tepelerde bulunan dağcılar, yıldırıma daha çok ma­ ruz kalırlar. Keza sırt hatları da, yıldırımı daha fazla çeker.
a. Dağlık bölgelerde yıldırımlardan korunmanın en iyi yolu, sırt ve doruklardan uzak durmak ve elektrikli fırtınalar sı­ rasında korunmasız açık arazide bulunmamaktır. Böyle bir fırtı­ nanın belirtileri ortaya çıktığında en iyi korunma tedbiri tır­ manmaktan vazgeçmektir. Tırmanıcılar ayrı ayrı bulunmaktan sakınmalıdır. Eğer korunmasız bir yerde fırtınaya yakalanırsa, bu bölge en kısa zamanda terk edilmelidir. Sırtın su bölümü hatları en tehlikeli yerleridir. Yamaçların ortaları ve carşaklar daha emniyetlidir.
b. Eğer yıldırım yakın bir yere bekleniyor veya düşüyor­ sa; direkt yıldırımlardan ve toprak akımlarından korunacak bir barınak aranmalıdır. Meyil veya hafif meyilli, yüksek bir noktanın yanındaki yerler yıldırımdan kısmen korunma sağlar. Kuru bir kayanın üzeri, yosunlu ve kaygan bir kayanın üzerinden daha emniyetlidir. Eteklere doğru taş yığıniı yamaçlar (çarşak) nis­ peten korunma sağlar. ÇOk yakınlara düşen bir yıldırımın neden olacağı şoka karşı dağcılar kendilerini emniyete almalı ve bağ­ Ianmalıdırlar. Bu bağlanma bir tespit noktasına olmalı fakat “ASLA SİKKE DEMiRLEMESi” yapılmamalıdır.
c. Daha önceki bölümde de bahsedildiği gibi yıldırım; ,jcudun üstünden ve kalpten geçerek kalbi durdurur. Ellerin ve ,jcudun üst kısmının yerden izole edilerek yukarıda tutulması çok etkili bir önlemdir. Bu durum yıldırımdan kurtulma ihtimalini hayli artırır. Tüm bunlarla birlikte en iyi yöntem: Fırtına gözleneli ve gelmezden evvel tırmanmadan vazgeçilerek emniyetli düşük rakımlara dönülmelidir. Bu gün bu işlem için elektronik :espit cihazları kullanılmaktadır.
SİS.
Yüksek basıncın hakim olduğu, bahar ve kış aylarında, nem oranına paralelolarak, yüksek rakımlarda bulutsuzluk, düşük rakımlarda, vadi ve yamaçlarda sis oluşur. Bu hal günlerce devam edebilir. Sis görüşü engelleyerek, kaybolma ve kaza ihtimallerini artırır. ilerleme için; Harita, pusula ve altimetrenin koordineli kullanılması kaçınılmaz hale gelir. Eğer sis ve yağış birte oluşursa, dağcı için en zor ortamlardan biri var demektir.Koruyucu ek giysiler bir kez daha önem kazanır.
Cihaz kullanarak Hava tahmin metodu:
Bunlar sırtta taşınabilir basit cihazlardır. Ucuz, hafif ve pratiktirler. Yapılan ölçümler sonucu, basit kıymetlendirmelere ışık tutabilir. Barometre, Termometre, Aneomometre ve higrometreden ibarettir. Meteoroloji Genel müdürlüğünden genel raporlar alınır. Bu raporla birlikte yerel ölçümler yapılarak yaklaşan 24 saatin bir tahmini yapılabilir. Farklı yüksekliklerdeki hava, bulut yüksekliği, sıcaklık ve basınç farklı olacağından, zaman içinde bulunulan yere de etki ederek; hali hazır hava durumunu değiştirebilecektir. Vadiler ve ovalar bulutlarla kaplı ve yağışiı olduğu halde; dağlar, az bulutıu sıcak ve yağışsız olabilir. Planlanan bir tırmanma içinde aletleri okumayı ve bir sonuca varmayı bilmek oldukça önemlidir.
b.Gözlemleyerek basit hava tahmin metotları:
Hava tahminlerinde esas; köklü meteorolojik bilgilerin .e uzun yıllara dayalı istatistiklerin kıymetlendirilmesi ile yapılmalıdır. Bu kıymetlendirmeler yerel gözlemlerle pekiştirilir. Mahalli halkın bilgi ve tecrübeleri ile de desteklenirse oldukça doğru bir tahmin ortaya konulabilir. Dağlık bir bölgede 3-4 hafta (Enaz 21 gün) kalmak; en az o mevsim için kendi bilgi ve tecrübenizi artırmak için yeterlidir. Örneğin; Ülkemizde ve dünyanın pek çok yöresin de Kumülüs ve Kumülonimbus bulutları kısa yağış, ani rüzgar ve büyük ısı değişikliklerine neden olabilir.
(1) Değişen Hava durumu
Hava şartlarındaki ani bir değişiklik, son 12 saat i­ çindeki, Atmosfer basıncının, Rüzgar hız ve yönünün değişme­ siyle veya ısı ve nem oranının son 10-12 saat içinde büyük fark­ lar göstermesi ile anlaşılır.
(2) Gezici Fırtınalar:
Bu tip fırtınaların yaklaşması şu belirtiler ile anlaşılabilir.
(a) Gök yüzüne yayılmış ince bir tül şeklindeki cirrus bulutları alçalarak, altostratus bulutlarını oluşturur. Gece aynı durum Ayın etrafında “Hale” görülerek, giderek kararma­ sıyla kendini gösterir. Ay olmadığında, cirrus bulutları yıldızların görüntülerini sönükleştirir. Zamanla oluşan (5-6 saat) Altostratus bulutları ise yıldızları tamamen yok eder.
(b) Yüksek bulutların görülmesi ile; alçak yamaç­ larda sis benzeri görülen bulutlar yükselmeye başlar.
(c) Bulutlar cins ve yüksekliklerine bağlı olarak, farklı katmanlarda harekete başlar. Fazlalaşır ve yoğunlaşır.
(d) Kuvvetli irtifa rüzgarları ile gelen mercek şekilli bulutlar, akış Çizgisini kaybederek artan miktarlarda diğer bulut şekillerine karışır.
(e) Rüzgar yönünün değişmesi, güneş radyasyo nu tarafından hızlı bir sıcaklık artışına sebep olabilir. Bu durum; sıcak bir nemli dönemin başlangıcı olabilir.
(f) Dağlık bölgelerde, güneşin doğmasından hemen sonra açık yeşil renkli bir sis gözlenebilir.
(g) Öğleden hemen sonra, yaygın kümülüs bulutlarının aniden kalınlaşması ve ölçülerinin artması.
(h) Altokümülüs’lerin ilerisinde geniş kümülüs ve­ ya kümülonimbüs bulut hattının yaklaşması, gece esen rüzgarın hafiflemesi.
(k) Gece veya gündüz doruklara takılan kümülüs bulut kitleleri. Tüm bu faktörler uzun gözlemler, deneyimli dağcı­ lar, doğru meteorolojik bilgiler, mahalli halkın bilgileri ile birlikte ele alınırsa gezici fırtınalar önceden tespit edilerek, önlem alına­ bilir.
(3) Kuvvetli Rüzgarlar:
Yaklaşan kuvvetli rüzgarların belirtileri şunlardır. (a)Tepelerin doruklarından rüzgarla gelen kar parçalarının erimesi ve hızlı hareket eden bulutların karışması.
(b) Sürekli mercek şekilli bulutlar veya dorukların etrafında bulut bantları oluşması ve buralardan aşağıya esen rüzgar.
(c) Dorukların rüzgar aıtında kalan kısımlarında takılı kalan çalkantııı, düzensiz bulutlar.
(4) iyi Hava Belirtileri:
(a) Bulutsuz bir gökyüzü, yüzeysel sis veya duma­ nımsı tabaka yahutta sabah erken saatlerde vadi tabanıarında tül şeklindeki sis tabakası. (b) Bulutsuz gökyüzü, ufka kadar mavilik.
(c) Öğlenden önce küçük kümülüs bulutları ve öğlen saatlerinde bunların dağılması, azalması veya yok olması.
(d) Kalınlaşmayan veya yükselmeyen alçak bulut kümesi hariç, berrak gökyüzü.
(e) Bulutların kademeli olarak yükselmesi ve küçülmesi.
(f) Güneş veya ayetrafındaki halenin azalması.
(g) Sabahları yerdeki çiğ.
(h) Bulutların ince, yükseklerde iyi hava belirtisi olan küçük kar taneleri veya hafifçe çiseleyen yağmur.
(k) Barometrik basınçta artma (Altimetrede yük­ seklik azaldığında düşme gibi).
(5) Fena Hava Belirtileri;
(a) Bulutların kademeli olarak alçalması. (b) Bulut yoğunluğunun artması
(c) Güneş veya ayetrafındaki halenin artması. (d) Nem ve sıcaklık oranlarındaki artış.
e) Cırrus bulutları
(f)Barometrik basınçta azalma (Altimetrede yük­ seklik kazandıkça artma gibi)
HAVA TAHMiN METOTLARI
Dağcıların yapabilecekleri basit hava tahmin metotları aşağıda kısaca açıklanmıştır. Bu metotlar elbetteki bir metoorloji raporu değildir. Olamazda. Fakat genel ve yerel metoorolojik raporların son 24 saat içinde nasıl gelişebiliceğini ve ileride ne gibi atmosfer olaylarının dağcıları bekleyebileceğini basitçe ortaya koyabilir. Bu metotlar
a.Cihaz kullanarak hava tahmin metodu.
Bunlar sırtta taşınabilir basit cihazlardır. Ucuz, hafif ve pratiktir­ ler. Yapılan ölçümler sonucu, basit değerlendirmelere ışık tutabilirler. Barometre, termometre, Anemometre ve higrometre’den ibarettir. Meteoroloji Genel Müdürlüğünden genel raporlar alınır. Bu raporlarla birlikte yerel ölçümler yapılarak yaklaşan 24 saatin bir tahmini yapılabilir. Farklı yüksekliklerdeki hava, bulut yük­ sekliği, sıcaklık ve basınç farklı olacağından, zaman içinde bu­ lunulan yerde etki ederek; halihazır hava durumunu değiştire­ bilecektir. Vadiler ve ovalır bulutlarla kaplı ve yağışlı olduğu halde; dağlar az bulutıu sıcak ve yağışsız olabiler. Planlanan bir tırmanma içinde, aletleri okumayı, değerlendirmeyi ve bir sonuca varmayı bilmek oldukça önemlidir.
b.GÖzlemleyerek Basit hava tahmin metotları.
Hava tahminlerinde esas köklü metorolojik bilgilerin ve uzun yıllara dayalı istatistiklerin kıymetlendirilmesi ile yapıl­ malıdır. Bu kıymetlendirmeleryerel gözlemlerle pekiştirilir. Ma­ halli halkın bilgi ve tecrübeleri i1ede pekiştirilirse oldukça doğru bir tahmin ortaya konulabilir. Dağlık bir bölgede 3-4 hafta (en az 21 gün) kalmak; en az o mevsim için kendi bilgi ve becerinizi artırmak için yeterlidir. Örneğin ülkemizde ve dünyanın pekçok yöresinde kumülüs ve kumülonimbus bulutları kısa yağış, ani rüzgar ve büyük ısı değişikliklerine neden olurlar.
(1) Değişen Hava Durumu
Hava şartlarındaki ani değişiklik, son 12 saat için­ deki Atmosfer basıncının, rüzgar hız ve yönünün değişmesiyle veya ısı ve nem oranının son 10-12 saat içinde büyük farklılıklar göstermesiyle anlaşılabilir.
(2) Gezici Fırtınalar.
Bu tip fırtınaların yaklaşmasının belirtileri:
(a) Gök yüzüne yayılmış ince bir tül şeklindeki cırrus bulutları alçalarak veya kalınlaşarak, altostratus bulutları­ nı oluşturur. Gece aynı durum ayın etrafında görülerek “Hale” giderek kararmasıyla köndini gösterir. Ay olmadığında, cırrus bulutları yıldızların görüntülerini sönükleştirebilir. Zamanla olu­ şan (5-6) saat Altostratus bulutları ise yıldızları tamamen yok eder.
(b) Yüksek bulutların görülmesiyle; alçak yamaç­ la-da sis benzeri görülen bulutlar yükselmeye başlar.
(c) Bulutlar cins ve yüksekliklerine bağlı olarak, farklı katmanlarda harekete başlar. Fazlalalaşır ve yoğunlaşır. (d) Kuvvetli irtifa rüzgarları ile gelen mercek şekilli bulutlar, akış çizgisini kaybederek, artan miktarlarda diğer bulut şekillerine karışır.
(e) Rüzgar yönünün değişmesi, güneş radyasyonu tarafından hızlı bir sıcaklık artışına sebeb olabilir. Bu durum; sıcak ve nemli bir dönemin başlangıcı olabilir.
(f) Dağlık bölgelerde, güneşin doğmasindan hemen sonra açık yeşil renkli bir sis gözlenebilir
(g)Öğleden hemen sonra, yaygın kumülüs bulutlarının aniden kalınlaşması ve ölçümlerinin artması.
(h)Altokumülüs’lerin ilerisinde geniş kumülüs veya kumülonimbüs bulut hattının yaklaşması, gece esen rüzgarın hafiflemesi
(i) Gece ve gündüz doruklara takılan Kumülüs bulut kitmleleri
Tüm bu faktörler uzun gözlemler, deneyimli dağcılar, doğru meteorolojik bilgiler, mahalli halkın bilgileri ile birlikte ele alınırsa gezici fırtınalar önceden tespit edilerek, önlem alınabilir.
(3) Kuvvetli Rüzgarlar
Yaklaşan Kuvvetli rüzgarların belirtileri şunlardır.
Tepelerin doruklarından rüzgarla gelen kar parçalarının erimesi ve hızlı hareket eden bulutların karışması
(a) Sürekli mercek şekilli bulutlar veya dorukların etrafında bulut bantlarının oluşması ve buralardan aşağıya esen rüzgar.
(b) Dorukların rüzgar altında kalan kısımlarında takılı kalan çalkantılı, düzensiz bulutlar,
(4)yi Hava Tahminleri
(a) Bulutsuz bir gökyuzü, yüzeysel sis ve dumanımsı tabaka yahut ta sabah erken saatlerde vadi tabanıarında tül şeklindeki sis tabakası
(b) Bulutsuz gökyüzü, ufka kadar mavilik
(c) Öğleden önce küçük kümülüs bulutları ve öğ­ len saatlerinde bunların dağılması. Azalması veya yok olması (d) Kalınlaşmayan ve yükselmeyen alçak bulut kümesi hariç berrak gökyüzü.
Bulutların kademeli olarak yükselmesi ve küçülmesi
(e) Güneş ve ayın etrafındaki halenin azalması
(f) Sabahları yerdeki Çığ
(g) Bulutların ince, yükseklerde iyi hava belirtisi olan küçük kar taneleri veya hafifçe çiseleyen yağmur.
(h) Barometrik basınçta artma (Altimetrede yük­ seklik azaldığında düşme gibi)
(5) Fena hava belirtileri (24-48 saat içinde)
(a) Bulutların kademeli olarak alçalması (b) Bulut yoğunluğunun artması
(e) Güneş veya ay etrafındaki halenin artması (d) Nem ve sıcaklık oranlarındaki artış
(e) Cırrus bulutları
(f) Barometrik basınçta azalma Altimetrelerde yükseklik kazandıkça artma gibi.